ÇOCUKLARDA UTANGAÇLIK


Çocuğunuz sizin yanınızdan hiç ayrılmak istemiyor mu? Yeni ortamlara girdiğinde yoğun bir endişe mi yaşıyor? Yeni tanıştığı insanlarla iletişime geçmiyor mu? Öğretmenleri sürekli utangaçlığından şikayet ediyor ve daha girişken olması gerektiğini mi söylüyor? Bu gibi şikayetlerle uzmanlara danışan birçok ebeveynin ortak kaygısı çocuklarının utangaçlığı ve çekingen tavırlarıdır. Peki utangaçlık gerçekten bir sorun mu? Hangi noktadan sonra yardım almak lazım? Ebeveynler bu konuda çocuklarına nasıl destek olabilirler?

Masum bir kişilik özelliği

Utanmak; sevinmek, üzülmek, şaşırmak gibi insana özgü duygulardan biridir ve yetişkinler gibi çocuklar da çok çeşitli anlarda, ortamlarda veya durumlar karşısında bu duyguyu yaşayabilirler. Çoğu insan utangaçlığı acilen çözülmesi gereken büyük bir sorun olarak görmektedir. Oysa ki utangaçlık belli bir noktaya kadar olağan ve koruyucu bir duygudur. Yeni girilen ortamlarda veya yeni tanışılan insanların yanında kendini geri çekerek ortamı koklamak adaptif ve yararlı bir tutumdur.  Bazı çocuklar diğerlerine göre daha maceraperest bir yapıdadırlar ve yenilikler onlar için heyecan vericidir.  Bu gibi çocuklar yeni girdikleri ortamlara hızla adapte olur, ilk anlardan itibaren büyük bir iştahla etrafı keşfe ve yeni insanlarla sohbete koyulurlar. Öte yandan bazı çocuklar ise yeni ortamlarda daha temkinli davranma gereksinimi hissederler. Bu çocuklar  alışkın olmadıkları ortamlarda veya kişilerle sessiz bir izleyici konumunda kalmayı tercih edebilirler çünkü güvende hissetmek için biraz zamana ihtiyaçları vardır. Utangaçlık bir noktaya kadar olağan ve yararlı olsa da belli bir seviyeyi veya şiddeti aştığında  kaygılandırıcı bir boyuta ulaşabilir.

Çocuğunuz çok erken yaşlardan itibaren diğer çocuklara göre daha utangaç ve çekingen davranıyorsa o noktada bunun bir kişilik özelliği olduğunu ve çocuğunuzun tercihi değil yapısı gereği bu şekilde davrandığını düşünmek daha doğru olacaktır. Utangaçlık çocuğun başına gelen bir sorun, yaşadığı bir rahatsızlık veya kapıldığı bir hastalık gibi görülmemelidir. Bazı çocuklar kişilik özellikleri gereği diğerlerinden daha utangaç, temkinli veya çekingen olabilirler fakat bu onları diğer çocuklardan daha eksik yapmaz. Çocuğunuz yeni ortamlarda ve yeni tanıştığı kişilerle temkinli ilerlemeyi seven ve kademeli olarak ısınabilen bir çocuk olabilir. Eğer bu özelliği onun güzel fırsatlar kaçırmasına, içine kapanmasına, kendini dış dünyaya ve yeniliklere kapatmasına yol açmıyorsa zannedildiği kadar önemli bir sorun olmayabilir.  Bu özelliğinin ona zararı dokunduğunu düşünmüyorsanız bu noktada çocuğunuzu olduğu gibi kabul etmeye çalışmak hem sizi hem de onu daha iyi hissettirecektir.

Ebeveynlerden çocuklara aktarılan mesajlar

Utangaç ve çekingen tavırlar sadece doğuştan gelen kişilik özellikleri olarak ortaya çıkabileceği gibi aynı zamanda aile içinde ebeveynlerden de öğrenilebilir. Anne babasının girişken ve rahat tavırlarına şahit olarak büyüyen çocuk ebeveynlerini kendisine bu konuda model alacaktır. Aynı şekilde utangaç ve içine kapanık ebeveynlerin çocukları için de yine anne babalarının davranışlarını örnek oluşturacaktır. Çocukların kişilik oluşumunda onlara yönelik yaptığımız yorumların, verdiğimiz öğütlerin ve önerilerin de oldukça etkili  olduğunu unutmamalıyız. Yeni girdiği ortamlarda sürekli sessiz olması, sakin durması ve anne babası izin vermedikçe kimseyle konuşmaması öğütlenerek büyümüş bir çocuğun dışa dönük ve sosyal tavırlarıyla dikkat çeken bir yetişkin olması kolay değildir. Aynı şekilde sık sık dış dünyanın tehlikeleri konusunda uyarılarak ve girişken atılımları sonucu  cezalandırılarak büyüyen çocuğun çemberin dışında beklemeyi alışkanlık haline getirmiş ve alışkın olmadığı ortamları çok tehlikeli bulan bir yetişkin olması şaşırtıcı değildir. Unutmamalıyız ki çocuklar görerek, izleyerek öğrenirler dolayısıyla onların yanında sergilediğimiz tavırlara ve sözlerimize dikkat etmeliyiz.

Bir anda değişen çocuklar

Çocuğunuz daha önce oldukça hareketli, girişken ve rahat olarak adlandırabileceğiniz bir çocukken bir anda hiç alışkın olmadığınız utangaç tavırlar mı sergilemeye başladı? Her ortama rahatça uyum sağlayan çocuğunuz o yeni götürdüğünüz yerde eskisine göre çok farklı mı davranıyor? Herkesle ilk andan konuşmaya başlayan o girişken çocuk bir tek o kişiye mi yaklaşmak istemiyor? Çocuğunuz eğer belli bir dönemde, belli bir ortamda veya belli bir kişiyle normalde davranmayacağı gibi davranıyor ve utangaç tavırlar sergiliyorsa herhangi bir adım atmadan önce bunun sebebini keşfetmeye çalışmakta yarar vardır. Bu tavırların sebebi çocuğunuzun bir anda değişmesinden çok yaşadığı özel bir dönem, girdiği ortamdaki veya uzak durduğu kişideki bir özellik olabilir. Çocuğunuzun gözünden yaşananlara bakıp olup biteni anlamaya çalışmak, onunla bu konuda konuşmak ve desteğinizi hissettirmek yararlı olacaktır. İşin içinden çıkmakta veya olup biteni anlamlandırmakta zorlandığınız noktada bir uzmandan destek alabilirsiniz.

Utangaçlık ve olası sonuçları

Utangaç ve temkinli tavırlar çocuğun yeniliklere uyum sağlama çabasının doğal bir parçası olarak ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda yeni ortama/kişiye/duruma yavaş yavaş adapte olan çocuğun utangaç tavırları gitgide azalır ve çocuk kademeli olarak rahatlar ve 'açılır'. Örneğin eve yeni gelen bakıcıdan utanan ve onunla konuşmayan çocuğa bu yeni kişiye alışması için süre verildiğinde genellikle çocuk yavaş yavaş rahatlayacak ve bu kişiyle iletişime girmeye başlayacaktır. Aynı şekilde anaokuluna yeni başlayan çocuklar da yaşadıkları yoğun kaygı sonucu başta anne babalarından ayrılmak istemeyerek öğretmenleri ve arkadaşlarına karşı utangaç ve çekingen tavırlar sergileyebilirler. Normal şartlarda bu kaygı ilk haftalar geçtikçe yavaş yavaş yerini rahatlamaya bırakır. Aileler için utangaçlığın hangi noktada zararsız bir kişilik özelliği hangi noktadan sonra ise çocuğun desteğe ihtiyaç duyduğu bir problem olduğunu kestirmek zor olabilir. Bu konuda kararınızı vermeye çalışırken utangaçlığın çocuğunuzun hayatındaki sonuçlarına bakmak yararlı olacaktır. Utangaç ve çekingen tavırlarıyla dikkat çeken çocuğunuz bu özelliği nedeniyle sosyal ortamlara uyum sağlayamıyor, arkadaş edinmekte çok zorlanıyor, değişikliklere ayak uydurmak onun için her seferinde çok sancılı bir sürece yol açıyor veya gelişimine yararı olacak güzel fırsatları sadece utangaçlığı nedeniyle kaçırıyorsa bu noktada çocuğunuzun desteğe ihtiyacı olabilir. Örneğin ilkokula yeni başlayan çocuğunuz aylar geçmesine rağmen utangaçlığı sonucu hiçbir sınıf aktivitesine katılmıyor, yetişkinlerle iletişim kurmaya çekiniyor, anlamadığında bile bunu öğretmeniyle paylaşmaya utanıyor ve hiç arkadaş edinemiyorsa, utangaç tavırları onun sosyalleşmesinin önüne geçiyor ve akademik anlamda geri kalmasına yol açıyor olabilir. Bu gibi zorluklar yaşayan çocuğu kendi haline bırakmak ileride telafisi zor olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Çocuğunuza destek olmak için neler yapabilirsiniz

Çocuğunuz utangaç ve çekingen davranıyorsa ve bu konuda ona yardımcı olmak istiyorsanız öncelikle onu suçlamak veya etiketlemek yerine onu anladığınızı hissettirmelisiniz. Çocuğunuza isim takmak ve onu 'utangaç' olarak anmak çocuğunuzun bu etikete mahkum olduğunu hissetmesine ve kendisini bu konuda geliştirmekten vazgeçmesine yol açabilir. Sizin sevginizi ve desteğinizi hissetmesi onun kendini geliştirebileceği ve çaba gösterebileceği uygun zemini hazırlayacaktır. Onu sahip olduğu tüm özellikleriyle olduğu gibi sevdiğinizi ve kabul ettiğinizi açıkça hissetmesi çok kıymetlidir. Bunu bildiğinden emin olduktan sonra yaşına göre anlayabileceği bir dille onun kendini hangi alanda geliştirmesinin ona ne açıdan yarar sağlayacağını anlatabilirsiniz.

Kendilerine yeterince güvenmeyen çocuklar diğerlerine oranla daha utangaç ve çekingen davranabilirler. Çocuğunuzun kendisine olan güvenini arttırmak ve başarabileceğine olan inancını güçlendirmek konularında ona destek olmalısınız. Çocuğunuzun yaşına uygun sosyal becerilere sahip olmaması da sosyal ortamlarda utangaç davranmasına ve arka planda kalmasına sebep olabilirler. Sosyal becerilerin eksikliği zamanla çocuğunuzun sosyal ortamında dışlanmasına da sebep olabilir. Duygularını tanımayı, uygun  şekillerde ifade etmeyi, başkalarının duygu ve düşüncelerini okumayı, kendisini karşısındakinin yerine koyabilmeyi ve doğru iletişim biçimleri sergilemeyi öğrenmesi üzerinde çalışılabilecek alt başlıklardan bazılarıdır. Çocuğunuzun bu alanlarda gelişim göstermesi konusunda danışmanlık almak için bir uzmana başvurabilirsiniz.

 Annebebek dergisinin Şubat 2013 sayısında yayınlanmıştır.