TATİL BİTİYOR, ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMA VAKTİ..



Yaz ayları öğrencilerin heyecanla beklediği keyifli bir dönem olmuştur her zaman. İkinci dönem boyu geriye kaç okul günü kaldığı hesaplanır önceleri, sona yaklaştıkça karne heyecanı sarar ve tüm dönemin yorgunluğunun atılacağı keyif ve dinlenme ayları başlar.

Karne günü ve tatilin başlangıcı daha dün gibi akıllardayken günler hızla geçti ve şu sıralar tatilin son ayındayız artık. Yaz tatilinin sonu bir yandan defterler, kitaplar ve çantaları hazır etmek anlamına gelirken tüm bunlara ek olarak ailelere önemli bir görev daha düşüyor. Çocukları da yeni döneme hazırlamak ve okula gitmek konusunda motive etmek oldukça ciddi ve atlanmaması gereken bir adım. Bu konuda neler yapılması gerekiyor? Okula yeni başlayanlar nasıl motive edilmeli? Bir üst sınıfa geçen öğrencilere karşı nasıl bir yaklaşımda bulunmak daha doğru? Peki ya geçen dönemki hayal kırıklıkları, onlarla nasıl baş edilecek?

Yeni okula başlayacaklar için öneriler

-Çocuğunuzun okula başladığı bu yeni dönem tatlı bir telaşın olduğu kadar yeni düzenlemelerin de habercisidir. Evdeki düzenin okula ve yeni sorumluluklara uygun olarak tekrar gözden geçirilmesi gerekebilir. Çocuğa ders çalışabileceği sessiz bir ortam sunulmalı, gerekiyorsa odası buna uygun olarak yeniden düzenlenmelidir. Aynı şekilde çocuğun sabah rutini, akşam eve dönüş saatleri, evde karşılanması ve yemek düzeni ile ilgili yeni planlamalar yapılması gerekecektir.



-Okula yeni başlayacak çocuğunuz onu nelerin beklediğinden habersizdir dolayısıyla bu yepyeni dönem onda merakla birlikte korku da uyandırıyor olabilir. Okulun başlamasına sayılı günler kaldığı şu dönemde çocuğunuza okula gitmenin hayatında neleri değiştireceğini ve okulun nasıl bir yer olduğunu iyice anlattığınızdan emin olmalısınız. Okuldaki fiziksel ortamı önceden görmesinin bu açıdan yararı büyük olacaktır. Okul henüz başlamadan gerçekleştireceğiniz okul ziyaretlerine ek olarak okul yaşantısı ile ilgili edeceğiniz sohbetlerin de çocuğunuzu yaşayacağı yeni başlangıca hazırlamaya yardımı olacaktır.  Çocuğu okula hazırlamak konusunda anne-babalar başta olmak üzere çocuğa yakın olan yetişkinler daha avantajlıdır çünkü çocuğu tanıyor olmanız; onda nelerin tedirginlik yaratabileceğini, onu nelerin heyecanlandırıp keyiflendireceğini öngörmenizi ve buna göre bir hazırlık yapmanızı sağlar. Bu noktada çocuğun okulla ilgili sorabileceği sorulara sabır ve açıklıkla cevap verilmeli, çocuğun merakı büyük oranda giderilmeye çalışılmalıdır. Hazırlık aşamasında yapılan tüm bu sohbetler çocukların tedirginliğini azaltmaya yardımcı olacaktır.

- Çocuğunuzla okulla ilgili konuşurken kelimelerinizi özenle seçmeniz çok önemlidir. Sorduğu sorulara açıklıkla cevap verirken bir yandan da korkmasına veya tedirgin olmasına yol açacak herhangi bir yorum yapmaktan kaçınmalısınız. Çocuğun okulu ciddiye almasını ve öğretmenlerinden çekinmesini isteyen bazı ebeveynler çocukları okulla ilgili korkutmakta ve bunun çocuğun başarısına olumlu etkisi olacağına inanmaktadırlar. Halbuki çocuğu korkutmak beraberinde uzun vadeli başarı değil kaygı getirir ve kaygı/korku ise başarıyı gölgeleyen önemli faktörlerin başında gelmektedir.

-Neden okula gitmesi gerektiği, okulda öğreneceklerinin ona neler katacağı ve eğitimin ne kadar kıymetli bir hazine olduğu çocuğa anlatılmalıdır. Sözel derslerde edineceği bilgilerin onu nasıl zenginleştireceği, sayısal derslerde edineceği beceriler sayesinde zihinsel kapasitesinin nasıl gelişeceği örneklerle açıklanabilir. Böylece çocuğun okulda öğreneceklerinin sadece sınavlarda iyi not almak için ezberlemesi gereken bilgiler olmadığını farkına varması sağlanabilir ve çocuk not için değil bilgi edinmek için çalışmaya motive edilebilir.

- Düzenli ve planlı çalışırsa başarabileceği fikrini aşılamaya çalışmanız çocuğunuzun başarı kaygısını azaltacak, okul yaşantısının kalitesini arttıracaktır. Sadece başarılı olduğunda değil başarısızlık yaşadığında da desteğinizi ve sevginizi kaybetmeyeceğini bilmek çocuğunuzu rahatlatacak bir başka unsur olacaktır.

-Çocuğunuzun okul yaşantısı ile ilgili endişeleriniz varsa bunları ona yansıtmadan çözmeye özen göstermelisiniz. Çocuğu okula başlayacak anne-babalar bu yeni dönemde çocuklarının neler yaşayacakları ile ilgili yoğun kaygı hissedebilmekte, bunu da tavır ve yorumlarıyla çocuklarına yansıtabilmektedirler. Bu gibi durumlarda ebeveynler fark etmeden çocuğa sık sık karşılaşabileceği olumsuz senaryolarla ilgili öneriler verirler. Unutulmamalıdır ki kaygı bulaşıcıdır ve anne-babalarının yüksek kaygı düzeyi çocuklarda da tedirginlik ve korku yaratabilir. Annesi sürekli olumsuz senaryolardan bahseden çocuk “Annem bu kadar endişeli olduğuna göre ben güvenli olmayan korkutucu bir yere gideceğim herhalde” gibi düşüncelere kapılabilir. Oysa ki bu yeni başlangıcı çocuğunuz için olabildiğince kolaylaştırmak için onu korkutmak yerine ona cesaret vermek gerekir. Bu noktada kendi korkularınızın çocuğunuzu olumsuz yönde etkilemesine izin vermemeye dikkat etmelisiniz.

Okula devam edenleri motive etmek

-Geçen dönemin yorgunluğunu tatille atmaya çalışan öğrencilerin birçoğu için yeni dönemin başlangıcı bir üst sınıfın habercisidir hiç kuşkusuz. Tatil boyunca uyku saatleri uzamış, televizyon karşısında veya oyunla geçirilen süre artmış ve bünyeleri rehavete alışmıştır. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla beraber öğrencilerin eski düzenli hayata geçmeleri biraz zaman alabilir. Adaptasyon sürecinin kısa ve sancısız geçirilmesi için tatilin son birkaç haftasında yavaş yavaş eski düzene geçmek yararlı olabilir. Sabahları erken kalkıp kahvaltı etmek ve akşamları vakitlice yatağa girmek için son geceyi bekleyen çocukların okul düzenine uyum sağlaması önceden hazırlık yapanlara oranla daha uzun vakit alacaktır.

Tüm hazırlıklara rağmen okulun ilk günlerinde çocuklarda sabah uyanmaya, okula gitmeye ve ders çalışmaya karşı isteksizlik görülmesi oldukça normaldir. Bu noktada ailelerin, çocukları yeni düzene alıştırmaya çalışırken tatilin gevşek sınırlarından vazgeçip okul hayatının sıkı ve kesin sınırlarına geçiş yapmaları gerekmektedir. Uyku ve yemek düzenini, ödev/ders saatlerini yeniden planlamak gerekebilir. Tüm bu planlamalar yapılırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri de yeni düzenlemelerin çocukla birlikte yapılması gerektiğidir. Çocuğu katmadan yapıp ona sunduğunuz planlardan uzak durmak, bunun yerine çocukla beraber onun isteklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hazırlanan planlarla ilerlemek daha yararlı olacaktır. Dolayısıyla okuldan eve gelince ne kadar vaktin dinlenmeye ayrılacağı, ne zaman ödev yapmaya/ders çalışmaya başlanacağı, ne zaman yemek yeneceği ve saat kaçta yatılacağı konuları beraberce konuşulmalı, dönemin başında bu alanlardaki sınırlar netleştirilmelidir. Bu konuda zorlandığınız durumlarda okuldaki rehber öğretmen/psikolojik danışmandan destek isteyebilirsiniz.  

Okulla ilgili olumsuz yorumlar yapmaktan kaçınmalısınız. “Artık tatil bitti, çok zor bir dönem seni bekliyor” şeklindeki yorumlarınız çocuklarda kaygı, tedirginlik ve isteksizlik yaratacaktır. İlk günlerde çocukları motive etmek ve tatilden okul dönemine yumuşak bir geçiş yapmak için çocuğunuzun okul arkadaşlarını eve davet edebilir, onlara okul sonrası aktivite önerileri sunabilirsiniz.

Geçen dönemden kalan problemler

-Geçen dönemi umduğu gibi geçiremeyen öğrenciler için yeni dönemin yaşıtlarına kıyasla daha fazla heyecan ve tedirginlik yaratıyor olması muhtemeldir. Bu öğrenciler sandığınızdan çok daha yoğun endişe yaşıyor olabilirler. Bu gibi durumlarda onları ürkütmekten veya telaşlandırmaktan kaçınmalı, tavsiye verirken hassas davranmalısınız.

-Geçen dönem okulda başarısızlık yaşamış bir öğrenciyi bununla ilgili utandırmak, gelecek dönemle ilgili tehdit etmek veya telaşlandırmak sorunu çözmeyecektir. Bunun yerine geçen dönemki olumsuz sonuçların sebepleri değerlendirilmeli, yeni dönemin yol haritası çizilmeli ve geçmişte yaşanan sorunlar için çözüm yolları araştırılmalıdır. Yeni dönem için somut ve ulaşılması kolay hedefler belirlemek adım adım gelişmeyi/ilerlemeyi kolaylaştıracaktır. Tüm bunları yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu değerlendirme ve planlamaları çocuğunuz için değil çocuğunuzla beraber yapmanız gerektiğidir. 

-Kalıcı olumlu değişiklik için başarısızlığı utanılacak bir durum olarak değil, ders alınacak bir tecrübe olarak görmeli ve çocuğunuzun da bu şekilde görmesini sağlamalısınız. Yeni dönemi umut dolu bir proje olarak sunun ve ona ne kadar güvendiğinizi her fırsatta hissettirmeye çalışın. Her koşulda desteğinizi ve sevginizi hissetmesi çocuğunuzu motive edecektir.

Anne Bebek dergisinin Ağustos 2012 sayısında yayınlanmıştır.